İçgörü Psikoterapi Merkezi’ne hoşgeldiniz.

İçgörü Psikoterapi Merkezi  1991 yılında Klinik Psikolog Yavuz Erten tarafından kurulmuştur. Geride kalan seneler içerisinde Türkiye’de psikanalitik psikoterapinin tanınması ve gelişimi yolunda büyük hizmetler veren kurum, uluslararası mesleki camianın önde gelen kişi ve kurumlarıyla iletişim kurarak ve işbirliği yaparak, ülkemizde psikanalitik psikoterapinin uygulama standartlarının yükselmesini hedeflemiş ve sayıları yüzleri bulan ruh sağlığı çalışanının formasyonlarına katkı sağlamıştır.

İçgörü Psikoterapi Merkezi yetişkin ve ergenler için psikoterapi hizmeti vermektedir. Ayrıca, aile ve çift psikoterapisi uygulamaları da yapılmaktadır.

Bu büyük deprem felaketinde -kendisi, canı, kalbi, aklıyla- orada olan herkese kuvvet diliyoruz. Derin ve unutulmayacak acıları paylaşıyoruz. Akıl almaz çaresizliğin ortasında hayatta tutmaya, hayat kurtarmaya, yara sarmaya uğraşan herkese şükran duyuyoruz.

Yaşam dürtüsünün, dayanışmanın iyileştiriciliğinin, can kıymeti bilmenin ve hakikat arayışının; ölüm dürtüsünün ölümü sıradanlaştırmasına, bağlara saldırısına, hakikati örtmeye çalışmasına ve yıkıcılığına üstün geleceği umudunu taşıyoruz.

Hayatını kaybedenlere ve yakınlarına saygıyla…

İçgörü

SURET Psikokültürel Analiz’in 13. sayısı çıktı. Dosya konusu: Sahne

“Modern dünya oyunun, düşlemlemenin yer aldığı sahnenin dışında kendimize yakıştırdığımız kimlikleri seyrettiğimiz ya da seyre sunduğumuz sahte sahneler de yarattı. Buralarda oynananları izlemekle o kadar meşgulüz ki gözümüzün önündeki birçok toplumsal trajediyi bile yalnızca ‘seyretmekle’ yetinebiliyoruz. Belki de izlediğimiz sahneleri genişletmemiz, daha aktif roller oynamamız gerekiyordur. Freud, Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcından yaklaşık altı ay sonra kaleme aldığı ‘Savaş ve ölüm üzerine düşünceler’de edebiyatın, kurgunun, tiyatronun insan ruhsallığı için öneminden bahsederken şöyle yazar: ‘Kurgu dünyasında, arzuladığımız birçok yaşamı tek bir yaşamda buluruz. Belli bir kahramanla özdeşleşerek ölürüz ama ondan daha uzun yaşarız ve hiç zarar görmeden bir sonraki kahramanla yeniden ölmeye hazır oluruz.’ Bu açıdan sanatın sahnede bizi bize anlatmasına hem bireysel hem toplumsal boyutta ihtiyacımız var. Biz de bu sayımızı planlarken bu çok geniş yelpazenin sahnesinde düşünen, düşündüren, hayal eden ve hayal ettiren yazılara yer verme niyetiyle yola çıktık. Umuyorum keyifle okursunuz.” –Editör’den

Detaylı bilgi için tıklayınız.